DOLAR

32,2492$% -0.03

EURO

34,6661% -0.15

GRAM ALTIN

2.404,27%0,18

ÇEYREK ALTIN

3.955,00%0,02

BİST100

10.247,75%-0,86

BİTCOİN

2009032฿%-2.33884

Akşam Vakti a 19:47
Çorum AZ BULUTLU 16°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Çorum Katliamı nedeniyle Alevi toplumundan hiç özür dilenmemiştir

41 yıl önce yaşanan Çorum katliamı 12 Eylül darbesine giderken önemli bir kilometre taşıdır. 12 Eylül öncesinin siyasi ikliminde gerçekleşen Çorum katliamı sebepleri, sonuçları ve failleri bakımından hala aydınlatılmamış, yüzleşilmemiş toplumsal yaramızdır. 29 Mayıs ve 4 Temmuz 1980 tarihleri arasında gerçekleşen katliam iki aşamalı olarak yaşanmıştır. 27 Mayıs 1980 tarihinde MHP Genel Başkan Yardımcısı Gün Sazak’ın öldürülmesi bahanesi ile başlayan gerginlikler 31 Mayıs’a kadar sürmüştür. Ülkücüler tarafından kitlesel bir linçe dönüşen saldırılar katliamı da beraberinde getirmiştir.
Çorum’da Alevilerin yaşadığı Milönü mahallesi başta olmak üzere birçok mahallede Alevilere ait evler ve işyerleri yağmalanmış, insanlar ya kan kaybından ya yakılarak ya da silahla vurularak öldürülmüştür. Bütün bu olaylar devam ederken 4 Temmuz Cuma günü ‘Aleviler camii bombaladı’ senaryosuyla katliamın 2’nci aşaması hayata geçilmiştir.
3 Temmuz’da sokağa çıkma yasağı ilan eden hükümet 4 Temmuz’da yasağı kaldırmış ve  saldırıları izlemekle yetinmiştir. Katliamda çoğunluğu Alevi olan 57 vatandaşımız öldürülmüş ve yüzlerce kişi yaralanmıştır. Alevi mahallelerindeki direniş ise daha fazla insanın hayatını kaybetmesinin önüne geçmiştir.
Toplumsal kesimlerin, mezhepsel, etnik ve kültürel farklılıkları bir zenginlik olarak görülmesi yerine birbirlerine karşı birer silaha dönüştürülmüştür. Çorum Katliamı nedeniyle Alevi toplumundan hiç özür dilenmemiştir. Devletin katliamlardaki rolünün üzerine gidilmemiş, bu katliamı planlayanlar, emir-komuta zinciri içerisinde katliamda rol alan görevliler korunmaya çalışılmış, Çorum’da yaşanan gerçeklerin üstünü örtme yoluna gidilmiş ve adalet sağlanmamıştır.
Bugün de yaratılmaya çalışılan kutuplaşmanın altında yatan zihniyet aynıdır ve geçmişte yaşanan bu tür katliamların sorumluları mahkûm edilmediği sürece Türkiye demokratik bir ortama geçiş yapamayacaktır.
Türkiye artık katliamlarla anılmak istemiyorsa, demokratik bir hukuk devleti olma yolunda ilerlemek istiyorsa, tüm inançların ve etnik kimliklerin bir arada yaşayabileceği bir iç barışı tesis etmek istiyorsa, Çorum Katliamını planlayanların ve uygulayanların açığa çıkarılması, vicdanlarda ve hukuk önünde yargılanıp mahkûm edilmesi ve bu katliamdan kaynaklı yaşanan mağduriyetlerin giderilmesi gerekir.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Çorum – Ortaköy yolundaki köylerin yol çilesi

HIZLI YORUM YAP