” Polislerin gözü önünde ve bilgisi dahilinde patladı bombalar”

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

KESK Dönem Sözcüsü Ertuğrul Alper, Ankara Tren Garı önünde düzenlenen barış mitinginde patlatılan bombaların binlerce polisin gözü önünde patlatıldığını ifade ederek, ‘katliamın sorumlusu alana sağlık ekiplerinden önce TOMA’ları gönderenlerdir” dedi.

Çorum Emek ve Demokrasi Platformu üyeleri, 95 kişinin ölümü, 246 kişinin de yaralanmasıyla düzenlenen bombalı saldırıyı protesto etmek amacıyla dün saat 11.30’da Özdoğanlar Kavşağı’nda kitlesel eylem düzenleyerek, Türkiye tarihinin en büyük katliamı olarak kayıtlara geçen terör olayını lanetlediler.

CHP Çorum Milletvekili ve TBMM İdare Amiri Tufan Köse’nin de katılarak destek verdiği eylemde Çorum Emek ve Demokrasi Platformu adına konuşan KESK Dönem Sözcüsü Ertuğrul Alper, yaşanan olayların bir katliam olduğunu ve bu katliamı yapanların ise sağlık ekiplerinden önce TOMA’ları alana gönderenlerin olduğunu ileri sürdü.

“Sorumlu olan Başbakan, İçişleri Bakanı ve Adalet Bakanının derhal istifa etmesini istiyoruz” diyen Alper, 12-13 Ekim tarihleri arasında Türkiye’de bulunan bütün sivil toplum örgütlerini, siyasi partileri, bütün işçileri greve davet etti. Alper konuşmasını şöyle sürdürdü:

‘ANKARA’YA BARIŞ İÇİN GİTMİŞTİK’

“Daha dün Ankara’da Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi için toplanmıştık. Türkiye’nin dört bir yanından Ankara’ya gitmiştik. Emek, Barış, Demokrasi taleplerimizi haykırmak için Ankara’ya gitmiştik. İşçilerin, kamu çalışanlarının, işsizlerin, yoksulların, mağdurların sesini duyurmak için Ankara’ya gitmiştik. ‘Savaşa İnat, Barış Hemen Şimdi!’ demek için Ankara’ya gitmiştik. Saray’ın saltanatı uğruna aylardır kan dökenlere ‘Dur!’ demek için Ankara’ya gitmiştik. Savaşa karşı barışı baskı, şiddet ve zora karşı özgürlükleri ve demokrasiyi yolsuzluğa, hırsızlığa ve sömürüye karşı emeğin mücadelesini hep birlikte yükseltmek için Ankara’ya gitmiştik. Başvurusu Ankara Valiliği’ne yapılmış (ve Valilikçe uygun görülmüş), bütünüyle barışçıl bir miting için Ankara’ya gitmiştik. Türkülerimizle, halaylarımızla, pankartlarımızla, sloganlarımızla ve coşkuyla miting alanına yürüyüşümüz başlarken patlattılar bombaları. Türkiye’nin göbeğinde, Ankara Garı’nın önünde, güvenlik önlemlerini almayan beklide almak istemeyen binlerce polisin gözü önünde patlattılar. Şuana kadar belirlenebilen yüz’ün üzerinde kardeşimiz arkadaşımız hayatını kaybetti, yüzlerce kardeşimiz yaralandı. Bombalar ilimizden mitinge katılan Emine Ercan canımızı bizden alırken, Taner Şimşek, Onur Gülez, Ali Sareoğlu ve Furkan Geçkin kardeşimizin de yaralanmasına neden olmuştur. Üzgünüz, öfkeliyiz, yastayız ve isyandayız! Hiç kimse bize bu katliamın faili meçhul olduğunu söylemesin.

‘AMBULANS BEKLERKEN, TOMA’LARI GÖNDERDİLER’

Bombaları tanıyoruz. 18 Mayıs’ta Adana ve Mersin’deki, 5 Haziran’da Diyarbakır’daki, 20 Temmuz’da Suruç’ta ki patlamalardan tanıyoruz. Bunlar Türkiye’nin birliğine, dirliğine, kardeşliğine, barışa atılmış bombalardı. Ancak yetmemişti, batıya mesaj ulaşmayınca bu sefer Türkiye’nin başkentinde bombaları patlattılar. Biz bu bombaları tanıyoruz aynı seriden olduğunu biliyoruz.  Katilleri tanıyoruz. Katiller diktatörlük hevesleri 7 Haziran seçimlerinde kursaklarında kalanlardır. Katiller, 400 vekil alamadıkları için ülkeyi iç savaşa sürükleyenlerdir. Katiller, yarattıkları terör ve dehşetin korkusuyla 1 Kasım seçimlerinden galip çıkmaya çalışanlardır. Katiller, aylardır Akrep’lerle, Tomalarla, tanklarla, toplarla ülkeyi kan gölüne çevirenlerdir. Katiller, daha dün Ambulansları beklerken, Tomaları gönderenlerdir.  Katiller, sağlıkçı dostlar yaralılara yardım ederken gaz bombası atanlar, Tomalardan su sıkanlardır. Katiller, olay yerinde delilleri karartmak için postallarıyla cesetlerin üzerine basanlarla Tomalarla su sıkanlardır

‘SORUMLULAR İSTİFA ETMELİ’

Amaçlarını biliyoruz. Amaçları bizi korkutarak, bizi yıldırarak, bizi sindirerek on üç yıllık zulüm ve hırsızlık düzenlerini sürdürmeye çalışmaktır. Amaçları Gezi İsyanı’ndan bu yana diktatörlüğe karşı direnen milyonlarca yurttaşın iradesini kırmaktır. Amaçları, halkın iradesine rağmen Kaçak Saray’daki iktidarlarını devam ettirmeye çalışmaktır. Emek, Barış ve Demokrasi Mitingimizi kana bulayanlara sesleniyoruz: Bütün vahşetinize, bütün şiddetinize, bütün katliamlarınıza rağmen eşit, özgür, demokratik bir ülkede bir arada yaşamı ve barışı savunmaktan vazgeçmeyeceğiz! Bizi korkutmaya, bizi yıldırmaya, bizi sindirmeye çalışanlara sesleniyoruz, korkmayacağız, yılmayacağız, unutmayacağız ve affetmeyeceğiz! Döktüğünüz kanda boğulacaksınız! Her türlü terörü, şiddeti lanetliyor, olayların sorumluları Başbakan, İçişleri Bakanı ve Adalet Bakanının derhal istifa etmesini istiyoruz.

‘TÜRKİYE’DE GREVDEYİZ’

Buradan yitirdiğimiz arkadaşlarımızın yakılarına başsağlığı ve sabır diliyor, yaralılarımıza da geçmiş olsun dileklerimiz iletiyoruz. Ölen arkadaşlarımızı anmak, faşist katliamı protesto etmek için bu günden itibaren üç gün yastayız/12-13 Ekim pazartesi-salı günleri bütün Türkiye’de grevdeyiz! Bütün sendikaları, bütün meslek örgütlerini, bütün siyasi partileri, örgütlü-örgütsüz, hangi sendikanın üyesi olursa olsun bütün işçileri-bütün kamu çalışanlarını, insanlığa sahip çıkan bütün yurttaşlarımızı grevimize katılmaya çağırıyoruz!”