42,7158$% 0.02
50,2017€% -0.1
5.945,27%0,61
9.560,00%0,62
11.348,83%-0,94
3700682฿%0.87453
16 Aralık 2025 Salı
MHP İl Başkan Yardımcısı Avukat Özgür Öztekin, AK Parti Hükümeti’nin toplumla konsensus sağlamaksızın torba yasa uygulamalarıyla, milleti tedirgin ettiğini söyledi
MHP İl Başkan Yardımcısı Avukat Özgür Öztekin, AK Parti Hükümeti’nin toplumla konsensus sağlamaksızın torba yasa uygulamalarıyla, milleti tedirgin ettiğini söyledi.
MHP İl Başkanı Avukat Bekir Çetin. Merkez İlçe Başkanı Sinan Özcan ve partililerin katıldığı basın toplantısında açıklamalarda bulunan Öztekin, “AKP Hükümeti, bütün eleştirilere ve uyarılara rağmen bireyin temel hak özgürlüklerini direkt etkileyen konulara ilişkin olarak, kamu oyunda yeterince tartışılmadan ve toplumun büyük çoğunluğunda konsensus oluşturmadan ısrarla torba yasa uygulamasına devam ederek, milletin değişik katmanlarını tedirgin etmektedir. Bugün de basın açıklamamıza konu teşkil eden hususlardan bir tanesi henüz yasalaşmamış olan İç Güvenlik Kanun Tasarısı’dır.” dedi.
Hukukun genel ilkeleri ve Anayasa karşısında İç Güvenlik Paketi’nin konumu değerlendiren Öztekin, paketin yeni özgürlük kısıtlamaları oluşturduğunu ifade ettiği açıklamasında şunları söyledi; “Şurası açık ki, amaç güvenlik ve özgürlük arasında yeni bir denge kurmaksa, bu denge yanlış kurulmuştur. Böyle bir denge demokratik bir toplumun gerekleri ile uyum içinde değildir. Demokrasinin temeli olan kuvvetler ayrılığı ve hukuk devleti ilkelerini ihlal eden, temel hak ve özgürlükleri hukuka, anayasaya, uluslararası standartlara aykırı bir biçimde sınırlayan bir yasanın demokratik bir ülkede yeri yoktur.
Değerli arkadaşlarım üzerinde durmak istediğim bir diğer konu; sayın cumhurbaşkanının meclis kürsüsünden namusu ve şerefi üzerine etmiş olduğu tarafsızlık yeminine rağmen katıldığı toplantı ve seminerlerde ısrarla iktidar partisi için destek çağrılarında bulunmaya ve muhalefeti eleştirmeye devam etmesidir ve bu durum açıkça Anayasayı ihlal etmesi anlamına gelmektedir. Üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma Büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda, namusum ve şerefim üzerine ant içerim şeklinde yemin ettikten sonra bu türlü uygulamalar içine girilmesi; toplumun bütün kesimlerini temsil etmesi ve kucaklaması gereken bir makamın gereklerine uygun düşmemekte ve sosyolojik anlamda gittikçe tırmanan toplumsal gerginliği giderek körüklemektedir. Böyle bir durumda “üstünlerin hukuku değil hukukun üstünlüğü söylemleri ile iktidara gelenlerin ve bu toplumda taban bulanların bugün Anayasayı yok saymaları kurdukları cümlelerin slogandan öte bir anlam ifade etmediğinin ve sadece kendilerine Müslüman olduklarının” en önemli göstergesidir.
Ayrıca; bir kişinin şahsi ikbali ve kişisel çıkarları üzerinden Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin rejimi üzerine tartışmalar açılması ve ülkemize değil sayın cumhurbaşkanımıza en uygun yönetim şeklinin ne olacağına ilişkin kamu oyuna sanal tartışmalar dayatılması kabul edilebilir bir durum değildir.
17-25 Aralık operasyonlarından sonra çizilen karizmanın telafisi adına yürütülen algı ve intikam operasyonlarına bir yenisi daha eklenmiş ve ekonomik kriterlere aykırı bir şekilde bankalara bile hafta içinde gece yarısı operasyonları düzenlenmeye başlanmıştır. “Bana yar olmayan başkasına da yar olmasın” mantığı içerisinde “itibar suikastları düzenlenerek kin ve intikam duyguları ile daha düne kadar övgüler düzdükleri kurum ve müesseselerin köklerini kazıma çalışmaları dikkatimizden kaçmamaktadır. Buradan; Milliyetçi Hareket Partisi olarak toplumun bütün mağdur ve ezilen kesimlerinin yanında olduğumuzu açıkça ifade etmek istiyorum.
Bugün vatanı ve milleti sadece kendi menfaatleri olan bir kısım haymatlosların çözüm süreci adını verdikleri çözülme sürecinde ve ülkenin kaderinde söz sahibi olduklarını ve başrol oynadıklarını görüyoruz. Çözüm sürecinin arkasında dimdik olduklarını beyan ediyorlar. Doğrudur onlar dimdik ayakta duruyorlar ancak çözüm süreci yerlerde sürünüyor.
Bugün Emevi siyasetinin son temsilcileri şark kurnazlıklarının üzerine inşa ettikleri fırsatçılıkları ile el attıkları her kurum ve yapıda fesatlanmalar meydan getiriyor, milletimizin çeşitli kesimleri arasında sanal düşmanlıklar tesis ederek iktidarlarını ayakta tutmaya çalışıyorlar.
Milliyetçi Hareket Partisi olarak iktidara geldiğimizde mukaddes bildiğimiz en yüce değerler üzerine yemin ediyoruz ki, haramzadelerin para kasalarına gireceğiz para kasalarına, diz çöktüreceğiz milletin önünde ve haramilerin yediklerini kusturacağız, kulaklarında tutup Türk Yargısının ellerine teslim edeceğiz. Bir partinin veya sendikanın mensubu gibi hareket ederek insanımızı mağdur eden bürokratlar ve idareciler duyuyoruz ve görüyoruz. Hiç kimse Milliyetçi Hareket Partisi’nin hafızasını küçümsemesin, biz iyi bir hafızaya sahibiz ve Cenabı Allah bize iktidarı nasip eder ve Milletimiz layık görürse “boynuzsuz koyunun hakkını boynuzlu koyundan alacağız.
Sözlerime Sayın Cumhurbaşkanımızın sözleri ile son vermek istiyorum “üstünlerin hukukunu değil, hukukun üstünlüğünü” inşa edeceğiz ve unutmayalım ki hırsızlık oğuldan babaya değil, babadan oğula geçer.”