DOLAR

32,5812$% 0.01

EURO

34,9319% 0.04

GRAM ALTIN

2.429,75%0,01

ÇEYREK ALTIN

4.076,00%-0,02

BİST100

9.645,02%-0,50

BİTCOİN

2157757฿%-0.28306

İmsak Vakti a 04:14
Çorum KAPALI 26°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

“EĞİTİM SİSTEMİ GELECEĞİMİZİ TEHDİT EDİYOR”

Eğitim-Sen Şube Başkanı Mehmet Öztürk, iktidarın getirdiği eğitim sisteminin karmaşa ile usulsüz atamaları artırdığını belirterek “Eğitim sistemimiz iktidar sayesinde içinden çıkılmaz bir girdapa sürüklendi. Okul kapıları büyük bir karmaşa ile açılırken 30 yıllık öğretmenler haksız şekilde sürgün edildi” dedi.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’na (KESK) bağlı Eğitim-Sen üyeleri önceki gün Saat Kulesi önünde eğitimde yaşanan gelişmelerle ilgili protesto eylemi düzenledi.
Eğitim-Sen Şube Başkanı Mehmet Öztürk, KESK’e bağlı sendikaların başkanları, EMEP, EDP, HDK gibi siyasi partiler ile sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin hazır bulunduğu eylemde sık sık iktidara yönelik sloganlar atıldı. Çeşitli pankartlarla eğitimde yaşanan sorunlara değinilen eylemde açıklamayı Mehmet Öztürk yaptı. Norm kadro fazlası öğretmenlerin görevlendirme adı altında sürdür edildiğini belirterek eğitimcilerin tercihlerinin dikkate alınmamasını eleştiren Öztürk, bunun başlı başına hukuksuzluk olduğunu, konuyu yargıya taşıyarak mücadeleyi sürdüreceklerini dile getirdi.
Bütün Türkiye’de olduğu gibi ilimizde de yeni eğitim yılının sorunlarla başladığını, yap-bozcu anlayışın çocukların geleceğini tehdit ettiğini dile getiren Öztürk, “AKP’nin politik dünyasına uygun olarak hazırlanan 4+4+4 yasası eğitimi içinden çıkılmaz bir girdaba sürükledi. Eğitim sistemini şirketler gibi yöneten iktidar okulları kendi kaderine terk etti. Diğer taraftan da bilim dışı uygulamalar birbirini izliyor.
Okullarımızın fiziki yetersizlikleri, norm kadro sürgünleri, keyfi görevlendirmeler ikili öğretim, öğrencilerin okula 5,5 yaşında başlatılması, okullardaki şiddet, okuldaki laboratuvar, öğretmenler-harita-idareci odalarının dersliklere dönüştürülmesi gibi olumsuzluklar ortadadır. Bu olumsuzları görmeden her şeyin yolunda gittiğini söylemek inandırıcı değildir. Gerçekten de güneş balçıkla sıvanamaz. Bütün ülke şunu çok iyi bilmektedir bu eğitim sistemi ile çocuk ve gençlerimizin geleceği tehlike altındadır” dedi.
Okullardaki dönüşümün ardından ilimizde 166 norm fazlası 114 öğretmenin ve 258 branş öğretmeninin istekleri dışındaki okullara sürgün edildiğini ifade ederek bu hukuk dışı uygulamaların kabul edilebilir olmadığını ifade eden Öztürk, eşitsiz ve hukuksuz uygulamaların tek sorumlusunun Milli Eğitim Müdürlüğü olduğunu, yayınlanan görevlendirme listelerine kişiye özel müdahaleler yapıldığını da açıkladı.
Öztürk “Eğitim Sen olarak yapılan haksız görevlendirmelerin ve uygulamaların karşısında olacağız. 4+4+4 eğitim sisteminin getirdiği olumsuz sonuçların faturasının öğretmen, öğrenci ve eğitim emekçilerine çıkarılmasına müsaade etmeyeceğiz. Öğretmenlerimize dayatılan esnek ve kuralsız çalışma koşullarına karşı mücadele edeceğiz. Her türlü hukuksuz uygulamanın ve hak gaspının karşında olacağız. Bu hukuksuz görevlendirmelerle ilgili yasal yollara başvuracağız” şeklinde sözlerini tamamladı.
Eylem sonunda bugün ülke genelinde öldürülen eğitimciler ve uygulamadaki şiddete karşı protesto amaçlı kokart takılacağı, itibarsızlaştırmaya karşı 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü kapsamında imza kampanyası düzenleneceği bildirildi.

“UMUTLARIMIZ SÖNÜYOR”
Türkiye’nin büyük bir ekonomik buhran yaşadığını, ayrıca terörle yeterince mücadele edilmediğini belirterek Kandil veya İmralı ile irtibat kurulmasının terörü daha da azdırarak mücadele gücünü kıracağını söyleyen Reşat Doğru, “Teröre karşı demir yumruğu vurmanın zamanı geldi. Bu sorumsuz iktidara gereken ders verilmeli. Yoksa yarın bugünden daha kötü olacak” diye konuştu.
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Tokat Milletvekili Reşat Doğru, AKP iktidarını eleştirerek ülkenin bu iktidarın sorumsuz uygulamaları ile her geçen gün daha da kötüye gittiğini vurguladı.
MHP İl Başkanlığı tarafından düzenlenen İl Divan Toplantısı’nı yöneterek AKP iktidarına sert eleştirilerde bulunan Genel Başkan Yardımcısı Doğru ağırlıklı olarak terör ve ekonomi sorununa değindi. Türkiye’nin her geçen bir önceki günü arayan, huzur ve güvenin kalmadığı, geleceğini karanlık olarak gören insanların yaşadığı bir konuma geldiğini vurgulayan Reşat Doğru, teröre önlem alınmaması gerektiğini ve teröre karşı rica pozisyonun terk edilmemesi halinde çok büyük olaylarla karşılaşılacağını bildirdi.
“Ülkenin durumu
Daha da ağırlaşıyor”
TBMM’nin bugün yeni çalışma dönemine başlayacağını ve bu dönem açılışında çok problemli bir ülke ile karşı karşıya olunduğunu ifade eden Doğru, “Ülkemiz, büyük bir kaos ortamında her gün kayıp haberlerinin verildiği, bayrağa sarılı yiğit insanların baba ocağına gönderildiği bir zamanı yaşıyor. Ülkemiz insanına, bütün değerlerine, pervasızca hainane şekilde saldırılıyor. Sanki Türk milleti savaşta da, cepheden şehitler geliyor. Yüce Türk Milleti acının, ağıdın, kanın olmadığı günleri neredeyse arıyor. 3 dönemdir tek başına iktidar da bulunan AKP hükümetinin ortaya çıkardığı tablo, her geçen gün artarak ağırlaşıyor, umutları söndürüyor. Bu millet bayrağının indirildiği, milli marşının söylenmediği, vatanın bölünme senaryoları ile karşılaştırıldığı durumları hak etmiyor” diye konuştu.
Devletin şahsiyetinin zaafa uğratılarak fertler arasında güvensizlik ile şüphenin derinleşmesinden kimin fayda sağlayacağını sorarak bu iktidarın yalanlarına kimsenin inanacak halinin kalmadığını söyleyen MHP Genel Başkan Yardımcısı Doğru, Öcalan ile görüşme girişimlerine tepki gösterdi.
“Teröre demir
Yumruk şart”
Böyle bir görüşmenin ülkeye yapılabilecek en büyük kötülük olduğunu, teröre kurban giden veya gazi olan binlerce evladımızın yüreğinin kanatılacağını, önlem alınmaması halinde yarının daha kötü olacağını bildiren Doğru, “Bunun için teröre milletin demir yumruğunu vurmasının, destekçilerinin ve taraftarlarının etkisiz hale getirilmesinin, zamanı geçmektedir. Bundan dolayı da Hükümet, izlediği tüm açılımlardan ve yanlışlardan vazgeçmeli, gerçek ve uygulanabilir politikalar üretmelidir. Kandil ve imralıyla irtibatların kurulması, Oslo gibi çeşitli görüşme trafiğinin başlaması, terörü daha fazla azdırır, daha fazla şımartır. Mücadele gücünü kırar. Balyoz davasının bitirilerek Engin Alan Paşa gibi kahramanların cezalandırılması da milletin vicdanında ağır yaralar açmıştır. Bu gerçeği herkes görmektedir. Yüce Türk milleti kimin ne yaptığını, ne yapmakta olduğunu, ne yapacağını açık şekilde görmektedir” dedi.
“Tepkisiz toplum,
Olmaktan çıkılmalı”
Türkiye’nin büyük bir ekonomik buhranla da karşı karşıya olduğunu, ekonomik çöküntünün her geçen gün artarak devam ettiğini belirten Doğru, yapılan veya yapılmak istenen zamları da eleştirdi. Yapılan zamların nedeninin sorumsuz harcamalar ve bütçe açıkları olduğunu ifade eden Doğru, “AKP iktidarı artık zamların önceden hazırlanıp ilan edilen, daha sonra uygulamaya konulan bir sistem uygulamaktadır. Zamların hazırlanıp, sindire sindire anlatılıp insanların iknaya çalışıldığı bir zamanı görüyoruz. Ama insanlar geçim sıkıntısı içinde inim inim inliyorlar. Bütçe açıklarını kapatmak için dolaylı vergiler acımasız şekilde artırılmaktadır. Artık tepkisiz toplum olmaktan çıkmalıyız. İnsanlarımız vatanına da, bayrağına da, cebindeki parasına da sahip çıkmalıdır. Sahipsiz vatanın batması da haktır, ekonominin bitmesi de haktır” şeklinde konuştu.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

BARAJ YOLUNDA KAZA: 7 YARALI

HIZLI YORUM YAP