DOLAR

32,3787$% 0.16

EURO

34,9637% -0.34

GRAM ALTIN

2.324,20%0,22

ÇEYREK ALTIN

3.966,00%-0,69

BİST100

9.086,79%0,08

BİTCOİN

2259752฿%-0.63015

Öğle Vakti a 12:51
Çorum PARÇALI BULUTLU 15°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

“ŞİDDET KADER DEĞİL, KEDERDİR!”

Cumhuriyet Halk Partisi Çorum Kadın Kolları, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle kitlesel basın açıklaması yaptı.
Kadeş Barış Meydanı’nda düzenlenen açıklamada, Amerika’da fabrikada yakılarak öldürülen kadın işçileri simgeleyen ayakkabılar dikkat çekti.
Basın açıklamasına; CHP Merkez İlçe Başkanı Ulaş Tokgöz, İl ve Merkez İlçe Yönetimi, Gençlik Kolları Yöneticileri ve kadın kolları üyeleri katıldı.
Parti adına basın açıklamasını İl Kadın Kolları Başkanı Kamile Anar okudu.
Anar, “Kadının emeğini yok sayanlara haykırıyoruz: Her kadın emekçidir! Kendisinin, çocuklarının, ailesinin ve toplumun geleceği için insanca yaşam kavgası verir.
Biz Cumhuriyet Halk Partili Kadınlar olarak; bu kavganın da, bu taleplerin de, geleceğin aydınlık günlerini barındıran bu umudun da yılmaz savunucularıyız. Bizler, haklı mücadelemizi örgütleyerek tarihe yön verenler olacağız” dedi.
Kamile Anar, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Bugün bizler, yerkürenin bütün kadınları, dayanışma içinde haklarımızı haykıracağız. Bizim için 8 Mart, sadece eşit ve özgür bir geleceğin iradesi değil, aynı zamanda hak mücadelesi veren tüm kadınlara saygı duruşudur.
Kadınlar tarih boyunca tüm toplumsal mücadelelerin en ön saflarında yer aldı. Sahip olduğumuz her hakta, edindiğimiz her kazanımda o cesur kadınların payı vardır.
Bundan 164 yıl önce, Amerika Birleşik Devletleri’nde çalışan 40 bin dokuma işçisi kadın, kendilerine dayatılan ayrımcılığı reddetti. Binlerce işçi kadın, çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve eşit işe eşit ücret talebi ile grev yaptı. Fabrika kapıları üzerlerine kilitlendi. O sırada çıkan yangında, kapı önüne yığılan barikatları aşamayan kadınlardan 129’u yanarak hayatını kaybetti.
Bu olay dünyanın her yerindeki kadınların öfkesini örgütledi, yaşamlarıyla bedel ödeyenlerin hak mücadelesi hiç unutulmadı. Yıllar sonra; 27 Ağustos 1910 tarihinde, Kopenhag’da 2. Enternasyonel’e bağlı Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı’ndaki toplantıda, Clara Zetkin dokuma fabrikasında hayatını kaybeden kadınlar için 8 Mart’ın “Dünya Emekçi Kadınlar Günü” olarak anılmasını önerdi. Öneri oy birliği ile kabul edildi. O gün bugündür kadınlar, mücadelenin ve dayanışmanın örgütlü gücünü kutluyor. Her sokakta, her mahallede, her ilçede, her şehirde sesimiz daha gür çıkıyor.
Bizim baharımız, 8 Martlarda alanları dolduran kadınların yan yana gelmesiyle başlar.
Peki bugün ülkemizde kadın erkek eşitliği açısından neredeyiz?
Dünya Ekonomik Forumu’nun 2020 yılı Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi’ne göre 153 ülke arasında 130. sıradayız. Bu yıl pandemi koşullarıyla derinleşen ekonomik kriz, kadınların yükünü daha da arttırdı. Kadınlar ve erkekler arasında hep var olan gelir eşitsizliği, bu dönemde iyice büyüdü. Geniş tanımlı kadın işsizlik oranı yüzde 43’e çıktı.
İktidar temsilcileri “lebalep” kongrelerde ülkeyi demokrasi şölenlerine boğduğunu iddia ederken, İstanbul Sözleşmesi’ni savunanlara, 8 Mart’ı kutlayanlara şiddet uygulanıyor, cezalar yağıyor. Kadına yönelik şiddeti protesto etmek için dans eden kadınlara dava açılıyor. Bu demokratik eylem, “Cumhurbaşkanına hakaret” noktasına getirilerek hapis cezası veriliyor. Diğer yanda ise kadınlara şiddet uygulayanlar, elini kolunu sallayarak sokaklarda dolanıyor. Kadınlar, saldırganlarıyla karakollarda barıştırıp evlerine yollanıyor. İktidar zihniyeti kadınlara “itaat et rahat et” anlayışını dayatıyor. Oysaki şiddet kader değildir, kederdir!
İstihdamda tutunabilen kadınların çoğu, düşük ücretle, sendikasızlıkla, işini kaybetme korkusuyla, uzun çalışma süreleriyle, mobbingle baş etmeye ve evine ekmek götürmeye çalışıyor.
Kadının emeğini yok sayanlara haykırıyoruz: Her kadın emekçidir! Kendisinin, çocuklarının, ailesinin ve toplumun geleceği için insanca yaşam kavgası verir.
Biz Cumhuriyet Halk Partili Kadınlar olarak; bu kavganın da, bu taleplerin de, geleceğin aydınlık günlerini barındıran bu umudun da yılmaz savunucularıyız. Bizler, haklı mücadelemizi örgütleyerek tarihe yön verenler olacağız.
Emek biziz. Umut biziz. Mücadele biziz. Halk biziz. Halkın iktidarını da bizler kuracağız.
Örgütlü mücadelenin karşısında hiçbir güç duramaz. CHP’li kadınlar; tacize, ayrımcılığa, teröre, tecavüze, işsizliğe, savaşa, diktatörlüğe, yoksulluğa, tek adamlığa, şiddete, faşizme hayır diyor.”
CHP Merkez İlçe Kadın Kolları Başkanı Filiz Aydın ise kadın – erkek eşitliği için büyük mücadele veren Hitit Kraliçesi Puduhepa’dan bahsetti.
Aydın, “Üzerinde bulunduğumuz Kadeş Meydanı’na adını verdiğimiz, tarihteki ilk yazılı barış anlaşması olan Kadeş Barış Anlaşması altında bir kadının, Hitit Kraliçesi Puduhepa’nın mührünün bulunduğunu önemli hatırlatmak isterim. 3300 yıl önce bu topraklarda kadın-erkek eşitliği vardı. Hitit Kralı Hattuşili ile birlikte kraliçe Puduhepa, Kadeş Barış Anlaşmasını ayrı ayrı mühürleyerek bu mirası bu topraklara bıraktı” diye konuştu.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

ÇORUM BİR LEZZETE DAHA KAVUŞTU….

HIZLI YORUM YAP