”FETÖ GİTTİ MENZO GELDİ”

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Basında çıkan sağlık haberlerinden sonra Çorumlu siyasiler hiciv sanatını kullanmaya başladı ve salvolar havada uçuşuyor.

Cumhur Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Yozgat’da yaptığı miting konuşmasında verdiği vaatler Çorumlu siyasetçilerin şimdiye kadar söylediği vaatlerin hayal olduğunu ortaya koyunca, ‘HİCİV’li göndermeler başladı. İYİ Parti Çorum İl Başkanı Bekir Özsaçmacı, İktidarın Yozgat milletvekillerine seslenerek,

”İktidarın Yozgatlı siyasilerine çağrımızdır. Ancak siz halledersiniz bizim sorunlarımızı.

Sayın Yozgatlı vekiller, biz tarlada hayvan otlatırken uçağı havada gören masum Çorumlularız, tren gelir hoş gelir türküsünü nostaljik tv kanallarında gören alçak gönüllü Çorumlularız, otobanın şehirden 21 km uzaktan geçen garip Çorumlularız biz.

Sanayiniz bizden büyük, Şehriniz bizden büyük, Makine sanayiniz dünya çapında, hele birde leblebiniz var ki tartışmasız, üzerinde oturduğunuz topraklar en eski medeniyet olan Hititler sizlerin elinde dünyaya açıldı, her alan ve zeminde büyüksünüz belli… Tabi herkes mutlu olduğu için yaptığınız işlere devam edebilirsiniz, sıkıntı yok.

Ancak Çorumlu vekiller çok akıllıdır. Size bir kere anlatılan konuyu biz onlara on kere anlatırız, o kadar zekidirler”dedi.

Özsaçmacı yaptığı yazılı açıklamasında,

”Sevgili Yozgatlı siyasi yöneticiler;

Çorum Hitit Üniversitesi Hastanemizde hızla doktor eksilmesi yaşanıyor. Nedeni Yozgat’ın daha cazip olması diye de düşünüyoruz. Hastalara 3,5 ay gibi bir zaman aralığında radyoloji bölümleri randevu veriyor, hastane yetkilisi 105 gün olarak ifade etmekte. Diğer bölümlerde de randevular Temmuz ayını bulmakta, şirket yetkilileri başhekimden daha yetkili olduğu gözlemleniyor. Hastanemizde üniversiteye bağlı personel ile sağlık bakanlığına bağlı personel arasında adaletsizlik olduğu çok belirgin görünmektedir. Tabi sizler en iyisini bilirsiniz, denen şu ki fetö gitti menzo geldi diye bir ifade var. Neyse bu menzo nedir biz anlayamadık sizler bilirsiniz…

“’İsabet buyurdunuz efendim, siz bilirsiniz efendim” diyerek… Bazense ‘Kral çıplak!’ diyerek

Bazense gülün çiçeği olur, bazense dikeni olur öyle yazılır.

Kısacası; Eleştiri olumlu da yapılır olumsuz da, bağımlı da bağımsız da…

Gülün çiçeği deyince bal geliverdi aklıma. Bal deyince de arı… Arı vardır; zahmetli olan polen toplamaya gitmez, çünkü içine şeker eritilmiş suyun içindeki şeker şerbeti önüne gelir ve yer.

Sonra bal yapar? Ama sahtedir! Arı memnundur, üretici memnundur…

Alıcısı çıkar mı? Çıkar! Fiyatını yerse, sahte balı da yer.

Ama başka arılarda vardır, 1 gram bal üretmek için menekşeye, çiğdeme, gelinciğe, iğdeye, ayçiçeğine binlerce kez gidip gelirler. Bu yapılanda baldır.

Arı yorgundur, üretici memnundur.

Kilosu kaç liradır? Aynıdır! Alıcısı çıkar mı? Diğer akıllılar kadar olmasa da çıkar! Ve yenirse faydalıdır.

Yani demem o ki; Ne demiştik?

Eleştiri faydalıdır.

Kime, kimlere?

Ne yediğini ve ne zaman ve de ne kadar yiyeceğini bilenlere.” dedi.