Sanık daha önceki duruşmalarda, “Olay günü hayvanlarımı köyün biraz dışında bulunan çeşmeye sulamak için götürmüştüm. Ahmet Yalvaç, traktörüyle önümü kesti. Daha önceden hayvanları ekili arazime zarar verdiği için aramızda husumet vardı. Davalı durumdaydık, üzerime geldi ve bana vurmaya başladı. Küfür etti. Belimdeki ruhsatsız tabancayı çıkardım ve sadece korkutmak istedim. Sürekli vuruyordu. Bana ‘Sen adam mısın?’ gibi sözler söyledi ve ben de ateş ettim. Kaç el ateş ettim, hatırlamıyorum. Köye geldiğimde Ahmet Yalvaç’ın yakınlarının evimizin önünde, oğlum Süleyman’la kavga ettiklerini gördüm. Bahri ve Faik Üzlü’nün ellerinde tabanca vardı. Bana ateş edildi. Oğlum eve kaçınca ben de eve kaçtım. Kaçarken de hedef gözetmeden ateş ettim. Tüm bu yaşadıklarım sonrası ben kendimi kaybetmiştim. Canımı kurtarmak için ben de onlara ateş ettim. Sonra da kaçtım. Kimler öldü, kimler yaralandı görmedim. Eğer ben ateş etmeseydim, beni ve ailemi öldüreceklerdi.”diyerek savunma yapmıştı. Bu duruşmada da ifadesinin tekrarını yeniledi. Mahkeme heyeti, eksiklerin tamamlanması için duruşmayı erteledi.